Yongatek Genel Müdürü Ali Baran “Savunma Sanayisinde çip tasarımı noktasında elde ettiğimiz özgüven ve teknolojik gelişmeleri gerçek manada endüstriye aktarabilmek için ülkemizde mutlaka çip tasarım ve üretim yeteneğinin oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Burada öncelikle çip tasarım evlerini oluşturarak ülkemizde bu konuda uzman insan sayısını artırmamız gerekiyor. Bu kapsamda üniversitelerimize de çok önemli görevler düşüyor. Özellikle çip yazılımlarının geliştirilmesi noktasında akademik çalışmalar bu alanda uzun vadede ülke olarak önemli ilerlemeler kaydetmemizi sağlayacak. Sonrasında da yavaş yavaş yerli tasarlanan çiplerin kullanılması özendirilerek/desteklenerek kısmi de olsa ithalatın önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Orta ve uzun vadede mutlaka ülkemizde çip üretim fabrikalarının kurulmasını hedeflemeliyiz.” diyor.
Pandemi sürecinde dünya geneline yayınlan mobilite, uzaktan çalışma ve eğitim gibi konular tablet, bilgisayar, cep telefonu ve benzeri elektronik ürünlere olan talebi katlarken çip krizini de beraberinde getirdi. Uzmanlara göre aslında çip krizi dijitalleşmede artan yoğunluk nedeniyle zaten bekleniyordu ama pandemi krizi erkene çekti. Keza, çip sektörüne yönelik yapılan araştırmalarda 2023 yılına kadar üretilecek çip sayısının 2019’un 2 katı olacağı bekleniyordu. Dünyanın en büyük çip üretim şirketi olan TSMC’nin üretim sayıları da incelendiğinde 2020’de ürettiği çip sayısı bir önceki yıla göre yaklaşık %21 artış gösterdiği görülüyor. Özellikle 5G, Uydu Haberleşmesi, Otomotiv ve IoT sektöründe olan gelişmelerin çiplere olan talebi önümüzdeki yıllarda daha da artırırken çip krizinin derinleşmesine neden olacağı düşünülüyor.
“Ülkeler bundan sonraki sürece odaklanıp çip sektörüne yönelik yatırımları artırmalı”
Birçok ülkenin ve sektörün etkileneceği bu krizi aşmak için pek çok ülkede farklı uygulamaların faaliyete geçirildiği görülüyor. ABD’nin TSMC’ye fabrikaları Amerika sınırları içinde kurma şartı getirmesi, Avrupa’nın alternatif çip fabrikaları kurmak için çalışmaları hızlandırması bu önlemlerden bazıları. Ancak uzmanlara göre bu dönemde alınacak kararların pek hızlı uygulanamayacağı da aşikar. Zira çip üretim süreçleri incelendiğinde bir çip üretiminin binlerce adımı ve tedarik zinciri noktasında geçmesi gereken onlarca sınır kapısı bulunuyor. “Ülkelerin bundan sonrasına odaklanarak çip sektörüne yönelik yatırımlarını yoğunlaştırması gerekiyor.” diyen Ali Baran, Yongatek’in Teknopark İstanbul’daki Ar-Ge ofisinde ciddi mesafeler kat ettiğini ve çip tasarımının ilk aşaması olan kendi IP (Intellectual property) lerini oluşturarak ikinci aşama olan SoC (System on Chip) veya ASIC (Application Specific Integrated Circuit) oluşturma aşamasına geldiklerini ifade ediyor.
Türkiye’de çip fabrikası kurulabilir mi?
Yongatek Genel Müdürü Ali Baran’a göre çip fabrikası kurmak ciddi maliyetler gerektiriyor. Bir çip fabrikası ortalama 5-6 milyar dolarlık bir bütçe gerektiriyor. Dolayısıyla bu tip yatırımların ancak devlet eli veya çok büyük yatırımcılarla mümkün olacağı düşünülüyor. Yongatek olarak tasarım evi kurmaya odaklandıklarını ifade eden Baran Türkiye’de çip fabrikası kurulması kararı alınırsa her türlü desteği vermeye hazır olduklarının altını çiziyor. Halihazırda tasarladığı çipleri Malezya ve Tayvan’da ürettiren şirket Türkiye’de bir fabrika kurulması halinde bu üretimleri ülkemize rahatlıkla kaydırabilecek.
Çip krizinden ülkemizdeki teknoloji üreticileri nasıl etkilenecek?
Her ülkede olduğu gibi ülkemizin de yakın zamanda bçip krizinde olumsuz etkilenmesi bekleniyor. Çip tedarik süreçlerinin kısa ve uzun vadede uzaması bekleniyor. Bu durum uzun vadede bazı stratejik ürünlere ulaşılmasını engelleyebilir. Özellikle savunma sanayiinde FPGA çiplerinin ve kartlarının temini açısından sıkıntı yaşanabileceği düşünülüyor. Buradaki tedarik süreçlerinin daha da uzaması yürüyen birçok projeyi doğrudan etkileyecek gibi duruyor. Bunlarında kritik pek çok teknoloji projesinin takvimlerini aksatabilir.
Çip üretiminde yerli teknoloji neden önemli?
Yongatek Genel Müdürü Ali Baran’a göre başta ulusal kimlik kartları, pasaportlar ve savunma alanında kullanılacak çiplerin yerli teknolojilerle üretilmesi ulusal güvenlik açısından kaçınılmaz bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor. Yine aynı şekilde yakın bir zamanda ciddi miktarda yaygınlaşacak olan Uydu Haberleşmesi ve 5G çiplerinin yerli teknolojiyle üretilmesi stratejik olarak ülkemiz için önemli faydalar sağlayacak. Önümüzdeki süreçte bu çipleri kendi üretme ihtimali olmayan ülkelerin teknolojik bağımsızlık hedeflerine ulaşması oldukça zorlaşacak.
Baran: “Her şeyden önce bu yeteneğin Ulusal Güvenlik açısından bir ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Biz de bu alt yapının olması uzun vadede ülkemize tedarik güvenliği sağlayacaktır. Gelişmiş ülkelere bakacak olursak hepsinde bu alt yapının olduğunu görmekteyiz. Biz de bu alt yapıları oluşturmadan sürdürülebilir bir kalkınma modeli oluşturamayacağımızın farkına varmalıyız” diyor.
“2022 içerisinde ilk 5G Haberleşmesi çipini üretmeyi planlıyoruz”
YONGATEK’in orta ve uzun vadeli hedeflerinden de bahseden Ali Baran sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Görüntü İşleme ve Haberleşme alanında kendi IP ve çiplerimizi tasarlıyoruz. Bu kapsamda yaptığımız çalışmaların neticesinde önümüzdeki günlerde ilk Görüntü İşleme amaçlı SoC mizi (KIRMIK) üretime gönderiyoruz. 2022 içerisinde de ilk 5G Haberleşmesi çipini üretmeyi planlıyoruz. İlk üretilen çipler test çipleri olacak. 2023 sonrasında da tam olarak ticari ürünlere ulaşmayı hedefliyoruz.”
Türkiye çip krizinde ne durumda?
Yorum Yaz